temas halinde olan - Türkçe İngilizce Sözlük
Geçmiş

temas halinde olan



"temas halinde olan" teriminin İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 1 sonuç

Türkçe İngilizce
General
temas halinde olan contingent [obsolete] s.

"temas halinde olan" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 12 sonuç

Türkçe İngilizce
Technical
jeosentetik setlerle temas halinde olan jeotekstiller geotextiles in contact with geosynthetic barriers i.
toprakla doğrudan temas halinde olan alaşımsız demirli malzeme non-alloyed ferrous material in direct contact with soil i.
toprakla doğrudan temas halinde olan düşük alaşımlı demirli malzeme low-alloyed ferrous material in direct contact with soil i.
elektriksel olarak temas halinde olan direct zf.
Anatomy
mastoid çıkıntıda yer alıp kulak zarı ile temas halinde olan ve hava içeren geniş boşluk mastoid antrum i.
mastoid çıkıntıda yer alıp kulak zarı ile temas halinde olan ve hava içeren geniş boşluk tympanic antrum i.
burnun orta kanalı ile temas halinde olan, üst çenedeki boşluk antrum of highmore i.
Biology
büyümek için oksijene ihtiyaç duyan ve havayla temas halinde olan mikroorganizmalar aerobies i.
Botanic
abd'nin güneydoğusunda yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı poison oak (toxicodendron pubescens) i.
kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı poison oak (toxicodendron diversilobum) i.
kuzey amerika'nın batısında yetişen, temas halinde kaşıntıya sebep olan bir çalı poison oak (rhus diversiloba) i.
Geography
iki noktada temas halinde olan two-point s.